İhtiyati Haciz Kararına İtiraz (Nasıl Kaldırılır?)

|

Av. Hamza Bağırsakcı

İhtiyati haciz kararı, alacaklının talebi üzerine, borçlunun mallarına geçici olarak el konulmasını sağlayan ve mahkemeler tarafından alınan bir koruma tedbiridir. Ancak karar alınması sırasında usul ve esas yönünden hatalar yapılabilmekte olup, bazı durumlarda borçlulara ve menfaati etkilenen üçünü kişilere itiraz hakkı tanınmıştır. Bu itiraz hakkı, belirli şartlar ve usullere bağlı olarak kullanılabilir ve kararın kaldırılmasını sağlamak için etkili bir hukuki yoldur.

Yazıda, ihtiyati haciz kararına hangi sebeplerle itiraz edilebileceği, itirazın yasal süresi, yetkili ve görevli mahkeme bilgileri ile birlikte, teminat gösterme yoluyla haczin nasıl kaldırılacağı detaylı bir şekilde açıklanmıştır.

İhtiyati Haciz Kararına Hangi Sebeplerle İtiraz Edilebilir?

İhtiyati haciz kararına itiraz edilebilmesi için belirli hukuki gerekçeler bulunmalıdır. Bu gerekçeler arasında şunlar yer almaktadır:

  • Hukuka Aykırılık: İhtiyati haciz kararı, İİK’da belirtilen usullere uygun alınmamışsa (örneğin, mahkemenin yetkisiz olması veya kararın talep edilmesi için gerekli şartların sağlanmamış olması gibi), hukuka aykırılık sebebiyle itiraz edilebilir.
  • Alacağın Gerçekte Mevcut Olmaması: İhtiyati haciz kararının dayanağı olan alacağın mevcut olmadığı ya da miktarının yanlış hesaplandığı iddia edilerek itirazda bulunulabilir (İİK m. 259/1). Alacağın zamanaşımına uğradığı, ödenmiş olduğu, takasa konu edildiği veya başka bir sebeple sona erdiği hallerde de bu itiraz sebebine dayanılabilir.
  • Yetki İtirazı: Kararı veren mahkemenin yetkisiz olduğu durumlarda yetki itirazı yapılabilir. Örneğin, ihtiyati haciz talebinin, borçlunun ikametgahı dışında bir mahkemeye yapılmış olması, yetki itirazına sebep teşkil edebilir (HMK m. 19 ve İİK m. 50).
  • Taşkın Haciz: Haczin, borç miktarını aşacak şekilde genişletilmiş olması durumunda taşkın haciz iddiasıyla itiraz edilebilir.
  • Kötü Niyet: Alacaklının, ihtiyati haciz kararını kötü niyetli olarak talep ettiği durumlarda, bu gerekçe gösterilerek itiraz hakkı kullanılabilir.

İhtiyati Haczin Sebeplerine İtiraz (İcra ve İflas Kanunu Madde 257)

İhtiyati haciz kararının alınmasına neden olan hukuki ve fiili gerekçeler, İcra ve İflas Kanunu’nun 257. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre:

Vadesi Gelmiş Alacaklarda İtiraz:

  • Alacaklı, elinde kambiyo senedi gibi bir belge olmadan vadesi gelmiş bir alacak için haciz talep ediyorsa bu talebin dayanağının hukuka uygun olmadığı iddia edilebilir.
  • Alacağın varlığı ve miktarının açıkça ispat edilemediği hallerde itiraz edilebilir.
  • Rehinle temin edilmiş alacaklar için kural olarak ihtiyati haciz talep edilemeyeceğinden bu durumda da itiraz mümkündür.

Vadesi Gelmemiş Alacaklarda İtiraz:

  • Alacağın henüz vadesinin gelmemiş olduğu durumlarda ise, yalnızca borçlunun kaçma, malvarlığını gizleme ya da elden çıkarma ihtimali bulunması halinde ihtiyati haciz talep edilebilir. Aksi durumda ihtiyati haczin kaldırılması talep edilebilir.
  • Borçlunun mal kaçırma tehlikesinin somut delillerle ispat edilmediği hallerde itiraz edilebilir.
  • Borçlunun yerleşim yerinin belli olduğu ve düzenli ticari faaliyetlerine devam ettiği durumlarda, mal kaçırma tehlikesi olmadığı gerekçesiyle itiraz edilebilir.

Konu hakkında daha fazla bilgi almak için ” İcraya Verilen Senet Kaç Yıl Geçerlidir? ” içeriğimizi ziyaret edin: https://yontemlaw.com/icraya-verilen-senet-kac-yil-gecerlidir/

İhtiyati Haciz Kararı Nasıl Kaldırılır? (İhtiyati Haciz İtiraz Yolları)

İhtiyati haciz kararının kaldırılması için borçluların başvurabileceği iki temel yol bulunmaktadır: itiraz ve teminat gösterme.

İtiraz Yolu ile İhtiyati Haciz Kaldırılması

İhtiyati haciz kararına itiraz edilmesi, borçlunun kanunen tanınmış bir hakkıdır. İtiraz, kararın alındığı mahkemeye yapılır ve şu gerekçelere dayanabilir:

  1. Maddi Hukuku İlişkin İtirazlar:
  • Alacağın gerçek olmadığına dair belgeler sunulması,
  • Borcun kısmen veya tamamen ödenmiş olduğunun ispatlanması,
  • Alacağın zamanaşımına uğradığının belgelenmesi,
  • Borçlu ile alacaklı arasında takas-mahsup ilişkisinin varlığının kanıtlanması,
  • Borcun kısmen veya tamamen ödenmiş olduğunun ispatlanması.
  1. Usuli İtirazlar:
  • Haczin usulüne uygun alınmadığına dair kanıtların gösterilmesi,
  • Mahkemenin yetkisizliğinin ileri sürülmesi,
  • Teminat eksikliğinin belgelenmesi,
  • Duruşma yapılması gereken hallerde yapılmadığının tespiti,

İtiraz dilekçesi, borçlunun dayandığı tüm hukuki gerekçeler ve varsa delilleri içerir şekilde hazırlanmalı ve yasal süresi içinde mahkemeye sunulmalıdır.

Teminat Karşılığında İhtiyati Haczin Kaldırılması

İhtiyati haciz kararına karşı yapılacak bir diğer hukuki yol, teminat yatırılarak haczin kaldırılmasının talep edilmesidir. İİK m. 259 gereğince, borçlu, mahkeme tarafından belirlenen oranda teminat yatırmak suretiyle ihtiyati haczin kaldırılmasını sağlayabilir.

İhtiyati Haciz Teminat Oran Ne Kadardır?

Teminat oranı genellikle alacak miktarının %15 ila %40’ı arasında belirlenir. Ancak bu oran, mahkeme tarafından dava konusunun niteliği, alacaklının talebi ve borçlunun mali durumu dikkate alınarak takdir edilir.

İhtiyati Haciz Teminatı Nereye Yatırılır?

Teminat, kararın alındığı mahkeme tarafından belirlenen banka hesabına veya adliye veznesine yatırılır. Bu süreç, alacaklının haklarının korunması amacıyla adli denetim altında gerçekleştirilir.

İhtiyati Haciz Teminat İadesi Nasıl Gerçekleştirilir?

Mahkeme tarafından ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesi veya alacaklının davayı kaybetmesi durumunda, yatırılan teminat borçluya iade edilir. İade talebiyle mahkemeye başvurarak iade süreci başlatılabilir.

İhtiyati Haciz Kararına İtiraz Süresi Ne Kadardır?

İhtiyati haciz kararına itiraz süresi, kararın borçluya tebliğ edilmesinden itibaren 7 gündür (İİK m. 259/2). Bu süre hak düşürücü nitelikte olup, süre geçtikten sonra yapılan itirazlar değerlendirmeye alınmaz.

Ticaret hukuku kapsamındaki uyuşmazlıklarınızda Ticaret Hukuku alanında uzman Av. Hamza Bağırsakcı ile iletişim kurmak için 0541 526 98 40 numaramızdan bize ulaşabilirsiniz.

İhtiyati Hacze İtiraz Nereye Yapılır? (Yetkili ve Görevli Mahkeme)

İcra İflas Kanunu’nun 265/1. maddesi uyarınca kendisi dinlenilmeden ihtiyati haciz kararı verilen borçlu, verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı kararı veren mahkemeye müracaatla itiraz edebilir.

Ancak, ihtiyati hacze konu alacak hakkında dava açılması, ihtiyati hacze itirazı incelemeye bu kararı veren mahkemenin görevli bulunduğuna ilişkin kuralın istisnasını teşkil etmektedir. Bu durumda yetkili ve görevli mahkeme aşağıdaki hususlara göre tespit edilir:

Görevli Mahkeme:

  • Ticari alacaklar için Asliye Ticaret Mahkemesi
  • İşçilik alacakları için İş Mahkemesi
  • Tüketici işlemlerinden doğan alacaklar için Tüketici Mahkemesi
  • Fikri ve sınai haklar için Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi
  • Aile hukukundan doğan alacaklar için Aile Mahkemesi
  • Diğer alacaklar için Asliye Hukuk Mahkemesi

İhtiyati Haciz Ne Zaman Kaldırılır?

İhtiyati haciz belirli durumlarda kaldırılabilir:

  • Alacaklının 10 Gün İçinde İşlem Yapmaması: Alacaklı, ihtiyati haciz kararının verildiği tarihten itibaren 10 gün içinde icra dairesine başvurarak haczin uygulanmasını talep etmezse ihtiyati haciz kararı kendiliğinden kalkar.
  • Borçlunun Teminat Göstermesi: Borçlu, mahkemenin belirlediği tutarda teminat göstererek ihtiyati haczin kaldırılmasını talep edebilir. Bu durumda mahkeme teminatı yeterli bulursa haczi kaldırabilir.
  • İhtiyati Hacze İtirazın Kabulü: Borçlu, ihtiyati haciz kararına itiraz edebilir. Mahkeme, itirazı haklı bulursa haczin kaldırılmasına karar verir.
  • Alacağın Tahsil Edilmesi veya Feragat: Alacaklı, alacağını tahsil ettiğinde veya alacaktan feragat ettiğinde haczin kaldırılması için icra müdürlüğüne başvurabilir.

Bu durumlar gerçekleştiğinde ihtiyati haciz kararı kaldırılır ve borçlunun mal varlığı üzerindeki kısıtlama sona erer. Kaldırma kararının verilmesiyle birlikte, hacizli mallar üzerindeki takyidat kalkar ve borçlu malları üzerinde serbestçe tasarruf edebilir.

İhtiyati Hacze İtiraz Dilekçesi Örneği

Tasarrufun İptali Davasında İhtiyati Haciz Kararına İtiraz Dilekçesi

İhtiyati Haciz Kararına İtiraz Yargıtay Kararı

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi, E. 2024/1216 K. 2024/1221 T. 12.09.2024:

2004 sayılı İİK’nın 258/1. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin ”alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterlidir. Mahkemenin ”alacağın varlığına kanaat edinmiş olmasından” anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat edilmesi değildir. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç davaya ilişkin yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip, uyuşmazlığı esastan sona erdirmek değildir. Yani ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için ispat gerekmez, yaklaşık ispat için delil sunulması yeterli olup, alacaklının ilişkisinin varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin olarak ispat etmesi aranmamaktadır (Yargıtay 19. HD’nin 12/12/2019 Tarih, 2019/2300 E-2019/5531 K). Davacı tarafça dava dilekçesi ekinde e fatura ve araç satış sözleşmesinin dayanak olarak sunulduğu, ancak faturaya konu alacağın varlığının ihtilaflı ve tespite muhtaç olduğu, buna göre alacağın varlığı hususunda davacının haklılığı noktasında yaklaşık olarak ispatı ölçüsünde delil bulunmadığı anlaşılmakla mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi isabetli olmuştur.

Hamilin borçluya karşı ihtiyati haciz isteyebilmesi için protesto şartına ilişkin karar:

Hamilin, bonoyu tanzim edene yani keşideciye ve onun lehine aval verene karşı ihtiyati haciz isteyebilmesi için, bononun vadesinin gelmiş olması gerekli ve yeterli olduğunu, ayrıca ödememe protestosu çekmesi ve bu protestoyu bono ile birlikte ihtiyati haciz talebine eklemesi gerekmediğini” (11. HD. 10.07.2013 T. 15292/14571)

Alacağın rehinle temin edilmiş olması durumunda ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğine ilişkin karar:

 “İİK m.257 uyarınca rehin ile teminat altına alınmamış alacaklar için ihtiyati haciz talep edilebileceği, ihtiyati haciz talebinin kıymetli evraka da dayanmadığı gerekçesi ile mahkemece verilen ‘A yönünden talebin reddine, diğer borçlu yönünden talebin kabulüne’ dair kararda bir isabetsizlik bulunmadığını” (11. HD. 30.09.2015)

İhtiyati haciz şartlarının bulunmadığına ilişkin karar:

 “Vadesi gelmemiş borçlar için ancak İİK 257/II’deki özel şartların varlığı halinde ihtiyati haciz kararı verilebileceği- Somut olayda bu şartların oluştuğuna dair delil bulunmadığı” (11. HD. 23.03.2015)

Sıkça Sorulan Sorular

İhtiyati haciz kararına itiraz süreci ile ilgili merak edilenleri yanıtladık.

İhtiyati haciz kararı nedir?

İhtiyati haciz kararı, mahkeme tarafından alacaklının talebi üzerine borçlunun mal varlığını güvence altına almak amacıyla verilen geçici bir yargısal önlemdir. Kararın alınmasında, borçlunun borcunu ödemekten kaçınacağı veya mallarını gizleme ihtimali bulunduğu yönünde kuvvetli sebeplerin varlığı esas alınmaktadır (İcra ve İflas Kanunu [İİK] m. 257).

Bu karar 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) m.389 ve devamı ile düzenlenmiştir. Ayrıca, alacak-verecek ilişkilerine özel olarak 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK) m.257-268 arasında ayrıntılı hükümler yer almaktadır.

İhtiyati haciz kararına karşı ne yapılır? Hangi kanun yoluna başvurulur?

İhtiyati haciz kararına karşı borçlu, 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK) m.265 uyarınca itiraz edebilir. Bu itiraz, mahkeme tarafından verilen karara yönelik hukuki bir denetim ve kararın kaldırılması için kullanılan bir kanun yoludur. İhtiyati haciz kararına karşı yapılabilecek işlemler:

İhtiyati Hacze İtiraz: İtiraz, aşağıdaki sebeplerden birine dayanabilir:

  • Mahkemenin yetkisine,
  • Teminata (yanlış teminat miktarı veya eksik teminat),
  • İhtiyati haczin sebeplerine (alacağın dayanağının geçersizliği).
  • Alacağın rehinle temin edilmiş olması,
  • Borcun ödenmesi veya sona ermesi,
  • Alacağın muaccel olmaması,
  • Taşkın haciz yapılması,

Teminat Göstererek Kaldırma: Borçlu, mahkemenin belirleyeceği tutarda teminat göstererek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep edebilir.

Kanun Yoluna Başvuru: İhtiyati haciz kararına karşı itiraz kabul edilmezse itirazın reddi kararı, istinaf edilebilir.

İhtiyati haciz kararına itiraz edilebilir mi?

Evet, hukuka aykırılık gerekçesiyle itiraz mümkündür. 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK) m.265 uyarınca borçlu veya menfaati zedelenen üçüncü kişiler, ihtiyati haciz kararına karşı itiraz hakkına sahiptir.

İhtiyati hacizde taşkın haciz olur mu?

Evet, ihtiyati hacizde taşkın haciz yapılabilir ancak borçlu tarafından buna itiraz edilebilir.

Taşkın Haciz Nedir?

  • Alacak miktarını fazlasıyla aşacak şekilde borçlunun mal varlığı üzerinde haciz uygulanmasıdır.
  • Örneğin: 100.000 TL’lik alacak için 500.000 TL değerindeki malın haczedilmesi.
  • Ticari faaliyetlerin devamını etkileyecek şekilde birden fazla malvarlığının haczedilmesi.
  • Borçlunun tüm banka hesapları ve pos cihazlarının haczedilmesi.

Taşkın Hacze İtiraz:

  • İhtiyati haciz kararına itirazda bir sebep olarak ileri sürülebilir.
  • Haciz miktarının alacak ile orantısız olduğu belirtilmelidir.
  • Ticari faaliyetlerin devamını engelleyecek nitelikte olduğu vurgulanmalıdır.
  • Alacak miktarı ile haciz konulan malların değeri karşılaştırılmalıdır.

“…her ne kadar takip kesinleşmemiş ise de geçerli bir ihtiyati haciz kararının bulunması karşısında 05.04.2010 tarihinde yapılan haciz ve muhafaza işleminde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Ancak, ihtiyati haciz kararında belirlenen borç miktarını aşar şekilde haciz yapılması halinde borçlu bu hususu şikâyet konusu yapabilir. Nitekim borçlu şikâyet dilekçesinde aşkın haciz yapıldığını da ileri sürmüştür. O halde, mahkemece, haciz ve muhafaza işleminin kaldırılmasına ilişkin şikâyetin reddi ile aşkın haciz yönünden inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir…” (Yargıtay 12. HD, 7.7.2011, E. 2010/32724, K. 2011/15605 sayılı kararı)

İhtiyati haciz kararına itiraz icrayı durdurur mu?

Hayır, ihtiyati haciz kararına itiraz, kural olarak icra takibini durdurmaz. Ancak mahkeme aksi yönde bir karar vererek icranın durdurulmasına hükmedebilir. Bu durum, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 394. maddesinin 1. fıkrasında şu şekilde belirtilmiştir:

“Karşı taraf dinlenmeden verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarına itiraz edilebilir. Aksine karar verilmedikçe, itiraz icrayı durdurmaz.”

Takibin durması ihtiyati haczi durdurur mu?

Hayır, icra takibinin durması ihtiyati haczin uygulanmasını engellemez. Borçlunun ödeme emrine itiraz etmesi durumunda takip durur. Ancak bu ihtiyati haciz kararının infazına mani değildir. Yani takibin durmasına rağmen borçlunun mallarına ihtiyati haciz konulabilir.

Borca itiraz ihtiyati haczi durdurur mu?

Hayır, borca itiraz doğrudan ihtiyati haczi durdurmaz.

Ancak borçlunun itirazı sonrası aşağıdaki süreçler yaşanabilir:

  1. İtirazın İncelenmesi: Borçlunun borca veya alacak miktarına itiraz etmesi durumunda, mahkeme bu itirazı değerlendirir. Mahkeme, itirazın yerinde olduğunu düşünürse ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verebilir.
  2. Teminat Gösterilmesi: Borçlu, ihtiyati haczin kaldırılması için mahkemeye başvurarak teminat gösterebilir. Teminatın kabul edilmesi halinde ihtiyati haciz kaldırılabilir.
  3. Haczin Kaldırılması Talebi: Borçlu, ihtiyati haczin kaldırılması için doğrudan mahkemeye başvurabilir.

İhtiyati haciz ne zaman kesin hacze dönüşür?

İhtiyati haciz, alacaklının alacağını hukuki olarak kesinleştirdiği durumlarda kesin hacze dönüşür.

Bu süreç, mahkeme kararı, alacaklının talebi ve borçlunun itiraz durumu gibi etkenlere bağlıdır. Kesin hacze dönüşen ihtiyati haciz, alacağın tahsilini doğrudan sağlayan nihai bir yasal işlem haline gelir.

Vadesi gelmemiş alacak için ihtiyati haciz istenebilir mi?

Evet, İcra ve İflas Kanunu m.257/II hükmünde sayılan özel durumların varlığı halinde vadesi gelmemiş alacaklar için ihtiyati haciz talep edilebilir.

Vadesi Gelmemiş Alacakta İhtiyati Haciz Şartları:

  • Birinci olarak, borçlunun belirli bir yerleşim yerinin olmaması durumunda ihtiyati haciz istenebilir. Burada önemli olan borçlunun sabit bir yerleşim yerinin bulunmaması, sık sık adres değiştirmesi veya tebligata elverişli adres bildirmemesidir.
  • İkinci olarak, borçlunun taahhütlerinden kurtulmak amacıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya hazırlanması veya mallarını elden çıkarmaya başlaması halinde ihtiyati haciz talep edilebilir. Örneğin malvarlığını başkalarına devretmeye başlaması, malları değerinin altında satması veya muvazaalı işlemler yapması bu kapsamda değerlendirilir.
  • Üçüncü olarak, borçlunun kaçmaya hazırlanması veya kaçması durumunda da vadesi gelmemiş alacak için ihtiyati haciz istenebilir. İşyerini tasfiye etmesi, yurtdışına çıkış hazırlığı yapması veya ticari faaliyetlerini sonlandırması bu duruma örnek gösterilebilir.
  • Son olarak, borçlunun alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunması halinde de vadesi gelmemiş alacak için ihtiyati haciz kararı alınabilir. Danışıklı devir işlemleri yapması veya alacaklıları zarara uğratacak tasarruflarda bulunması bu kapsamda değerlendirilir.

Önemli Not: Bu hallerden birinin varlığı halinde verilen ihtiyati haciz kararı, borcu sadece hakkında karar verilen borçlu için muaccel hale getirir. Diğer borçlular için vade değişmez.

İhtiyati haciz kararına karşı imza sahteliği nedeniyle itiraz mümkün mü?

Hayır, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre, çek veya bonoya dayalı ihtiyati hacizlerde imza sahteliği iddiasıyla itiraz edilemez. Bunun iki temel sebebi vardır:

  1. İİK m.265’te sayılan itiraz sebepleri arasında imza sahteliği yer almamaktadır. Bu maddeye göre ihtiyati hacze ancak:
  • Haczin dayandığı sebeplere,
  • Mahkemenin yetkisine,
  • Teminata karşı itiraz edilebilir.
  1. İmza sahteliği iddiası yargılama gerektiren bir konu olup, menfi tespit davası gibi ayrı bir davaya konu edilmelidir.

Nitekim Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2015/656 E., 2015/1900 K. sayılı ve 13.02.2015 tarihli kararında da açıkça belirtildiği üzere; imza sahteliği iddiası menfi tespit davasına konu olabilecek nitelikte olup, kanunda sayılan ihtiyati hacze itiraz nedenleri arasında değildir.

Bu nedenle ihtiyati haciz kararına karşı imza sahteliği iddiasıyla yapılan itirazlar dinlenmez. İmza sahteliği iddiası ancak menfi tespit davası gibi ayrı bir dava yoluyla ileri sürülebilir.

İhtiyati haciz ve ihtiyati tedbir arasındaki farklar nelerdir?

Hukuk sisteminde, tarafların haklarını korumak ve olası zararları önlemek amacıyla çeşitli geçici hukuki tedbirler bulunmaktadır. Bu tedbirlerden en yaygın olanları ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbirdir.

Her iki tedbir de tarafların menfaatlerini korumayı amaçlasa da uygulama alanları, hukuki dayanakları ve hedefledikleri sonuçlar bakımından birbirinden farklıdır:

Kriterİhtiyati Hacizİhtiyati Tedbir
AmaçPara veya teminat alacaklarının tahsilini güvence altına almak.Hukuki veya maddi bir durumun korunması, zarar görmesini önlemek.
Uygulama AlanıYalnızca para ve teminat alacaklarıyla sınırlıdır.Taşınmazların devri, mülkiyet hakları, işin durdurulması gibi her türlü hukuki uyuşmazlık.
Hukuki Dayanakİcra ve İflas Kanunu (İİK) 257-268. maddelerHukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 389-399. maddeler
Talep ŞartlarıBorcun varlığını kuvvetle muhtemel gösterecek deliller ve borçlunun mal kaçırma riski.Hakkın korunmasının zorunlu olduğu ve mevcut durumda zarar görme ihtimalinin kanıtlanması.
Uygulama Şekliİcra müdürlüğü tarafından borçlunun mal varlığına haciz konur.Mahkeme kararıyla taşınmazlara, işlemlere veya diğer hukuki durumlara tedbir uygulanır.
Teminat ŞartıGenellikle alacağın %15’inden az olmamak üzere teminat zorunludur.Mahkemenin takdirine bağlı olarak teminat istenebilir.
Hedeflenen SonuçAlacağın tahsilini sağlamak için borçlunun mal varlığını güvence altına almak.Hukuki veya fiili bir durumun mevcut halini korumak veya zararı önlemek.
Uygulama SüreciHaciz işlemi icra müdürlüğü aracılığıyla gerçekleştirilir.Tedbir doğrudan mahkeme kararı ile uygulanır ve genellikle tapu, taşınmaz veya diğer işlemleri kapsar.

Avukat Hamza Bağırsakcı, Özyeğin Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olup, hukuk pratiğini teknoloji ile birleştiren dinamik bir hukuk profesyonelidir.

Özel hukuk davalarından ceza yargılamalarına, tıbbi uyuşmazlıklardan ticari meselelere kadar geniş bir yelpazede hizmet sunarken, yapay zekâ teknolojilerini hukuki süreçlere entegre ederek müvekkillerine hızlı ve şeffaf çözümler sunmaktadır.