Hakaret Suçu Sicile İşler Mi?

|

Av. Hamza Bağırsakcı

Evet, hakaret suçuna ilişkin bir mahkumiyet kararı verilirse ve bu karar kesinleşirse 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu gereğince sanığın adli sicil kaydına işlenir. Ancak cezanın ertelenmesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) durumlarında farklı uygulamalar söz konusudur.

Hakaret, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 125. maddesi kapsamında düzenlenmiş bir suçtur. Bu suç, bir kişinin onurunu, şerefini veya saygınlığını zedelemek amacıyla sözlü, yazılı, görüntülü veya elektronik ortamda yapılan yapılan hakaret eylemini kapsar. Hakaret suçunun oluşması için failin kastının bulunması ve mağdurun onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadı ya da sövmek suretiyle gerçekleştirilmesi gerekir.

Cezanın türüne ve uygulanan özel şartlara göre hakaret suçunun etkileri değişebilir​. Örneğin, adli para cezasına çevrilen hapis cezaları farklı şekilde sicile işlenir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı verildiğinde ise, sanık 5 yıllık denetim süresince yeni bir suç işlemezse ve denetimli serbestlik tedbirlerine uyarsa, ceza adli sicile kaydedilmeden ortadan kalkar. Ayrıca, verilen cezanın ertelenmesi durumunda da benzer şekilde denetim süresi sonunda suç işlenmemişse, hüküm esasen vaki olmamış sayılır ve adli sicil kaydına işlenmez.

Hakaret Davalarında HAGB Nedir?

Hakaret davalarında Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB), 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesinde düzenlenen ve iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda uygulanan bir kurumdur. HAGB suçlu bulunan ancak ceza uygulanmasının ertelendiği bir durumdur. HAGB, belirli yasal koşulların sağlanması halinde sanığa ceza infaz edilmeden bir şans tanıyan özel bir uygulamadır. 

Bu uygulamanın temel şartları şunlardır: sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış olması, mahkemece verilecek cezanın iki yıl veya daha az süreli hapis cezası olması, suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle giderilmesi ve mahkemece sanığın yeniden suç işlemeyeceği kanaatinin oluşması.

HAGB uygulandığında sanığa ceza verilmez ancak beş yıllık bir denetim süresi başlatılır. Eğer bu süre zarfında sanık kasıtlı bir suç işlemez ve denetimli serbestlik tedbirlerine uygun davranırsa, ceza kararı tamamen ortadan kalkar, başka bir deyişle sanığa hiç ceza verilmemiş gibi bir sonuç doğar. Ancak, sanık denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işler veya yükümlülüklere aykırı davranırsa, mahkeme geri bıraktığı hükmü açıklar ve geri bırakılan ceza aynen uygulanır. HAGB kararına karşı itiraz yolu açıktır.

Ceza hukuku kapsamı ve avukatları hakkında daha detaylı bilgiye ulaşmak için ziyaret edin: https://yontemlaw.com/ceza-hukuku/

HAGB Hakaret Davalarında Uygulanır Mı?

Hakaret davalarında Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) uygulanabilmesi için Türk Ceza Kanunu’nda belirtilen bazı koşullar vardır:

  • Önceki Suçsuzluk Durumu (CMK m.231/6-a): HAGB uygulanabilmesi için sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması gerekir. Eğer sanık geçmişte kasıtlı bir suçtan mahkûm olmuşsa, HAGB uygulanmaz​.
  • Ceza Sınırı (CMK m.231/5): Sanık hakkında hükmolunan ceza iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezası olmalıdır. Bu durumda mahkeme, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verebilir.
  • Tekrar Suç İşlenmeyeceği Kanaati (CMK m.231/6-b): Mahkeme, sanığın bir daha suç işlemeyeceği konusunda kanaat oluşturmalıdır. Bu, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak değerlendirilir​.
  • Zararın Giderilmesi (TCK Madde 231 CMK m.231/6-c): Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerekir. Hakaret suçlarında bu genellikle maddi ve manevi tazminat şeklinde olur. CMK m.231/9 uyarınca, zararın derhal giderilememesi halinde, denetim süresince taksitler halinde ödenmesi de mümkündür.

Tüm bu koşulların bir arada bulunması ve mahkemenin takdir yetkisini olumlu yönde kullanması halinde HAGB kararı verilebilir.

İtiraz Hakkı (CMK m.231/12): HAGB kararına karşı istinaf yoluna başvurulabilir. İstinaf ve temyiz yolunda karar ve hüküm, usul ve esasa ilişkin hukuka aykırılıklar yönünden incelenir.

Denetim Süresi ve Yükümlülükler (CMK m.231/8):

 HAGB kararı verildiğinde beş yıllık denetim süresi başlar. Bu sürede:

  • Sanık kasıtlı yeni bir suç işlememelidir.
  • Mahkemece belirlenen denetimli serbestlik tedbirlerine uymalıdır.
  • Belirlenen yükümlülükleri yerine getirmelidir.

HAGB Kararının Sonuçları:

Sanık hakkında verilen HAGB kararının akıbeti, beş yıllık denetim sürecindeki tutum ve davranışlarına bağlıdır. Denetim süresini başarıyla tamamlayan, yani bu süre zarfında kasten yeni bir suç işlemeyen ve kendisine yüklenen denetimli serbestlik tedbirlerine ilişkin yükümlülükleri eksiksiz yerine getiren sanık hakkındaki hüküm ortadan kaldırılır ve mahkemece davanın düşmesine karar verilir (CMK m.231/10) Bu düşme kararı ile birlikte sanık, söz konusu suçtan dolayı hiç yargılanmamış gibi kabul edilir.

Buna karşılık, CMK m.231/11 uyarınca denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlenmesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranılması halinde mahkeme, geri bıraktığı hükmü açıklayacaktır. Bu durumda mahkeme, sanığın yükümlülükleri yerine getirememesinin sebeplerini değerlendirerek:

  • Cezanın yarısına kadar olan kısmının infaz edilmemesine
  • Koşulları varsa hapis cezasının ertelenmesine
  • Seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilecektir. Bu kararlara karşı itiraz kanun yolu açıktır.

Hakaret Suçu Adli Sicili Bozar Mı?

Evet, hakaret suçu kişinin adli siciline işleyen bir suçtur. Bir kişi hakaret suçundan dolayı mahkum olduğunda, mahkeme tarafından verilen ceza türü (ister para cezası, ister hapis cezası olsun) ve miktarı ne olursa olsun kesinleşen mahkumiyet kararı adli sicile kaydedilir.

Ancak bazı özel durumlar söz konusudur:

  • HAGB kararı verilmesi halinde, denetim süresi başarıyla tamamlanırsa adli sicile kaydedilmez.
  • Hapis cezasının ertelenmesi durumunda, denetim süresi iyi halle geçirilirse, adli sicile işlenmez.
  • Adli para cezasına çevrilen hapis cezalarında, cezanın ödenmesi halinde adli sicil kaydı farklı değerlendirilir.

CMK m.231/13 uyarınca HAGB kararları, sadece soruşturma veya kovuşturmayla bağlantılı olarak ve yalnızca Cumhuriyet savcısı, hakim veya mahkeme tarafından görülebilen özel bir sisteme kaydedilir. Bu kayıtlar genel adli sicil kaydından farklıdır.

Hakaret Suçu Sicilden Silinir Mi?

Evet, genellikle suçun cezası infaz edildikten belirli bir süre sonra sicilden silinmesi mümkündür. Hakaret suçunun sicilden silinmesi belirli koşullara ve yargı kararlarına bağlıdır. Bu koşullar aşağıdaki gibidir:

1. Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB):

  • CMK m.231/10 uyarınca, sanık beş yıllık denetim süresi içinde yeni bir suç işlemez ve denetimli serbestlik tedbirlerine uygun davranırsa, hüküm ortadan kaldırılarak davanın düşmesine karar verilir.
  • Bu durumda ortada bir mahkûmiyet olmadığından, adli sicile herhangi bir kayıt işlenmez.

2. Adli Sicil Kaydının Silinme Süreleri:

  • Adli para cezasının ödenmesi veya hapis cezasının infaz edilmesinden itibaren 5 yıl geçmesiyle
  • Cezanın ertelenmesi halinde, denetim süresinin iyi halle tamamlanmasından itibaren 5 yıl geçmesiyle
  • Kesinleşmiş mahkûmiyet hükmünden itibaren 15 yıl geçmesiyle

3. Memnu Hakların İadesi Yoluyla:

  • 5352 sayılı Kanun kapsamında, mahkemeden memnu hakların iadesi kararı alınarak
  • İyi hal şartının gerçekleşmesi ve kanunda öngörülen sürelerin dolması halinde

Ceza hukuku davaları hakkında detaylı bilgi ve profesyonel avukat desteği almak için 0541 526 98 40 nolu numaradan bizimle iletişime geçin.

Hakaret Suçu Sicilden Ne Zaman Silinir?

Hakaret suçuna ilişkin verilen cezanın adli sicil kayıtlarının silinmesi, 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’nda düzenlenen sürelere ve koşullara tabidir. Silinme süreleri ve koşulları şöyle düzenlenmiştir:

  1. HAGB Kararları ve Silinme: CMK m.231/8 uyarınca beş yıllık denetim süresi içinde yeni bir suç işlenmez ve denetimli serbestlik tedbirlerine uyulursa, denetim süresi sonunda mahkemece davanın düşmesine karar verilir. Bu durumda zaten adli sicile kaydedilmediğinden, silinmesi söz konusu olmaz.
  2. Mahkûmiyet Kararları ve Silinme: Hapis cezasının infaz edilmesinden itibaren 10 yıl geçmesiyle, adli para cezasının ödendiği tarihten itibaren ise 5 yıl geçmesiyle, bu sürelerde yeni bir suç işlenmemiş olması şartıyla adli sicil kaydının silinmesi mümkündür.
  3. Genel Silinme Süresi: Kesinleşmiş mahkûmiyet hükmünden itibaren 15 yıl geçmesi ve bu sürede yeni bir suç işlenmemiş olması halinde, ilgilinin başvurusu üzerine adli sicil kaydı silinebilir.

5352 sayılı Kanun’da belirtilen bu süreler kesin olup, cezanın infaz edilip edilmemesi veya kişinin tutum ve davranışlarına göre değişmez. Silinme işlemi için Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğüne başvuru yapılması gerekir.

Sıkça Sorulan Sorular

Hakaret suçuyla ilgili unsurların sicile işleyip işlemeyeceği konusunda merak edilenleri yanıtladık.

Hakaret davası sicile işler mi?

Evet, hakaret davası sonucunda verilen Hakaret kararı 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu kapsamında adli sicile işler.

Mahkeme tarafından verilen hapis cezası kişinin adli siciline kaydedilir. Adli para cezasına çevrilen hapis cezaları da infaz edildikten sonra adli sicile işlenir. Ancak Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) kararı verilmesi halinde, denetim süresi başarıyla tamamlanırsa adli sicile kaydedilmez.

Cumhurbaşkanına hakaret suçu sicile işler mi?

Evet, Cumhurbaşkanına hakaret suçundan mahkûmiyet halinde bu karar adli sicile işler.

Türk Ceza Kanunu’nun 299. maddesinde düzenlenen Cumhurbaşkanına hakaret 1 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu suçtan verilen mahkûmiyet kararı, kişinin adli siciline kaydedilir. Ayrıca Cumhurbaşkanına hakaret suçunun alenen işlenmesi durumunda verilecek ceza altı bir oranında artırılır ve bu suçun kovuşturulması için Adalet Bakanı’nın izni gerekmektedir.

İki yüzlü hakaret midir?

Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre, bu tür ifadelerin hakaret suçunu oluşturup oluşturmayacağı, sözün söylendiği bağlama ve kullanılış amacına göre belirlenir.

“İki yüzlü” ifadesi, genellikle bir kişinin tutum ve davranışlarının çelişkili ya da samimiyetsiz olduğunu belirtmek için kullanılan bir nitelendirmedir. Bu ifadenin TCK’nın 125. maddesi kapsamında hakaret suçunu oluşturabilmesi için, muhatabın onur, şeref ve saygınlığını rencide edecek şekilde kullanılması gerekir. Örneğin, kişiyi toplum içinde küçük düşürme kastıyla veya aşağılama amacıyla söylenmesi halinde hakaret suçu oluşabilir. 

Ancak, somut olaylara dayanan bir eleştiri niteliğinde veya kişinin tutarsız davranışlarını objektif biçimde ifade etmek amacıyla kullanılması durumunda, ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilebilir ve hakaret suçu oluşturmayabilir.

Küfür sicile işler mi?

Küfür, Türk Ceza Kanunu’na göre hakaret suçu olarak kabul edilir (TCK 125. madde) ve cezai yaptırıma tabidir. Küfürün sicile işleyip işlemediği ise, mahkemenin verdiği cezaya bağlıdır.

Mahkeme tarafından küfür nedeniyle hapis cezasına hükmedilmesi ve bu kararın kesinleşmesi halinde, 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu gereğince kişinin adli siciline kaydedilir. Hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi durumunda da karar kesinleşip infaz edildikten sonra sicile işlenir. Ancak mahkemece Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) kararı verilmesi ve denetim süresinin başarıyla tamamlanması halinde, kişinin adli siciline herhangi bir kayıt düşülmez.

Avukat Hamza Bağırsakcı, Özyeğin Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olup, hukuk pratiğini teknoloji ile birleştiren dinamik bir hukuk profesyonelidir.

Özel hukuk davalarından ceza yargılamalarına, tıbbi uyuşmazlıklardan ticari meselelere kadar geniş bir yelpazede hizmet sunarken, yapay zekâ teknolojilerini hukuki süreçlere entegre ederek müvekkillerine hızlı ve şeffaf çözümler sunmaktadır.