Boşanma süreci, sadece duygusal değil, aynı zamanda mali açıdan da zorlu bir dönemdir. Eşler arasındaki mal paylaşımı, özellikle 2002 yılından sonra yürürlüğe giren edinilmiş mallara katılma rejimi ile birlikte daha karmaşık bir hal almıştır.
Bu süreçte bazı eşlerin malvarlıklarını diğer eşten saklamaya veya kaçırmaya yönelik girişimleri, hukuki açıdan önemli sonuçlar doğurmaktadır. Biz de bu içerikte sizler için boşanmadan önce satılan ev, araba ve mallar (altın vs.) ile ilgili kapsamlı bir içerik hazırladık.
Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi Nedir?
Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi, 1 Ocak 2002 tarihinden sonra Türk Medeni Kanunu’nda yapılan değişiklikle getirilen ve eşler arasında farklı bir anlaşma yapılmadığı sürece otomatik olarak uygulanan yasal mal rejimidir.
Bu sistem altında:
- Evlilik süresince edinilen mallar (çalışarak kazanılan gelirler, maaşlar, ikramiyeler ve bunlarla alınan malvarlıkları) eşler arasında eşit olarak paylaşılır.
- Her eş, diğer eşin edinilmiş mallarının yarısı üzerinde “katılma alacağı” hakkına sahiptir.
- Kişisel mallar bu paylaşımdan istisnadır. Bunlar:
- Evlilik öncesi sahip olunan mallar
- Miras yoluyla edinilen mallar
- Kişisel kullanıma özgü eşyalar (kıyafetler, takılar vb.)
- Manevi tazminat alacakları
- Karşılıksız kazanımlar (hediye, piyango vb.)
2002 yılı öncesinde evlenen çiftler için ise “mal ayrılığı rejimi” geçerlidir, ancak bu çiftler noterde yapacakları bir sözleşme ile yeni rejime geçiş yapabilirler.
Boşanmada Mal Kaçırma Nedir?
Boşanmada mal kaçırma, evlilik birliği içinde edinilen malların paylaşımından kaçınmak amacıyla yapılan hukuka aykırı işlemlerdir.
Bu durum genellikle eşlerden birinin boşanma öncesi veya boşanma davası sırasında malvarlığını azaltarak diğer eşin katılma alacağını azaltmaya yönelik girişimleri olarak ortaya çıkar. (TMK m.229/2)
Mal kaçırma işlemleri çeşitli şekillerde gerçekleşebilir. En sık görülen yöntem, malların gerçek değerinin çok altında bir bedelle yakın akrabalara veya güvenilen kişilere devredilmesidir. Bazen eşler sahte belgelerle malvarlığını devredebilir veya banka hesaplarındaki paraları farklı hesaplara aktarabilir. Bazı durumlarda ise mallar bağış görüntüsü altında el değiştirir.
Boşanma Olmadan Önce Satılan Mallar Paylaşıma Dahil Midir?
Boşanma öncesi satılan malların paylaşıma dahil olup olmadığı konusu, satışın zamanlaması ve amacına göre değerlendirilir:
Boşanmadan Önceki 1 Yıllık Dönem (TMK m.229/1):
- Diğer eşin rızası olmadan yapılan satışlar
- Olağan hediyeler dışındaki karşılıksız kazandırmalar
- Gerçek değerinin çok altında yapılan satışlar
Bu dönemdeki işlemler otomatik olarak mal paylaşımına dahil edilir ve hiç satılmamış gibi değerlendirilir.
1 Yıldan Önceki Dönem (TMK m.229/2):
- Eşin katılma alacağını azaltma kastıyla yapıldığı ispatlanan her türlü devir işlemi, zaman sınırı olmaksızın mal paylaşımına dahil edilir
- Satışın meşru bir amaca yönelik olduğunu ispat yükü, satışı yapan eşe aittir.
- Muvazaalı (danışıklı) olduğu tespit edilen işlemler geçersiz sayılır.
İstisnai Durumlar:
- Kişisel malların satışı paylaşıma dahil değildir
- Satış bedelinin aile ihtiyaçları için harcandığı ispatlanırsa paylaşıma dahil edilmeyebilir
- Eşlerin ortak rızasıyla yapılan normal piyasa değerindeki satışlar geçerlidir
Boşanma Olmadan Önce Satılan Mallar Ne Olur? Nasıl Paylaşılır?
Mahkeme öncelikle satış işleminin niteliğini inceler ve ona göre karar verir.
Boşanmadan Önce 1 Yıl İçerisinde Yapılan Satışlar: Eğer satış boşanma davasından önceki bir yıl içinde yapılmışsa ve diğer eşin rızası alınmamışsa, bu mallar otomatik olarak paylaşıma dahil edilir. Bu durumda:
- Satışın gerçek değerinin tespiti için bilirkişi incelemesi yapılır ve belirlenen değer üzerinden eşit paylaşım gerçekleştirilir.
- Satış tarihindeki rayiç değer esas alınır.
- Emsal satışlar ve piyasa koşulları incelenir.
- Eşin rızasının varlığı ispatlanmalıdır.
- Bu dönemdeki işlemlerde ayrıca mal kaçırma kastının ispatı gerekmez.
Boşanmadan Bir Yıldan Daha Önce Yapılan Satışlar: Bir yıldan daha önceki satışlarda ise mal kaçırma kastının varlığı araştırılır. Mal kaçırma kastını gösteren durumlar şunlardır:
- Malın çok düşük bedelle veya yakın akrabaya satılması,
- Satış bedelinin makul şekilde harcanmadığının tespit edilmesi
- Satıştan sonra malın fiili kullanımının devam etmesi
- Bedelin ödenmediğinin veya kısmen ödendiğinin tespiti
- Satış işleminin ekonomik ve hukuki gerekçelerinin açıklanamaması
Bu durumda da mal hiç satılmamış gibi değerlendirilerek paylaşıma dahil edilir.
Mahkeme, mal kaçırma şüphesi durumunda aşağıdaki koruyucu önlemleri alabilir:
1. İhtiyati Tedbir Kararları:
- Mevcut malvarlığının satışının veya devrinin engellenmesi
- Banka hesaplarının bloke edilmesi
- Araç satışlarının durdurulması
- Şirket hisselerinin devrinin yasaklanması
- Kira gelirlerinin belirli bir hesapta toplanması
2. Tapu Kayıtlarına Şerh:
- Gayrimenkullerin tapu kayıtlarına tedbir şerhi konulması
- Satış ve devir işlemlerinin durdurulması
- İpotek tesisinin engellenmesi
- Kat irtifakı ve mülkiyeti değişikliklerinin önlenmesi
Mal paylaşımı, velayet davaları ve aile içi hukuki sorunlarınızda güvenilir bir hukuk danışmanına ihtiyaç duyuyorsanız Av. Hamza Bağırsakcı ile iletişime geçebilirsiniz. Profesyonel destek almak için 0541 526 98 40 numarasını hemen arayın.
Boşanmadan Önce Satılan Ev, Araba Nasıl Tespit Edilir?
Resmi kayıtların incelenmesi, mal varlığı tespitinin en önemli aşamasıdır. Aşağıda boşanmadan önce satılan mal varlıkları ile ilgili tespit işlemleri süreci listelenmiştir:
Resmi Kayıtların İncelenmesi
- Tapu Kayıtları: İlk olarak, tapu müdürlüklerinden eşlerin üzerindeki veya geçmişte üzerlerine kayıtlı olan tüm taşınmazların dökümü alınır. TAKBİS sistemi üzerinden satışı yapılan taşınmazların geçmiş kayıtları detaylıca incelenir.
- Araç Kayıtları: Trafik tescil şubelerinden araç kayıtları ve devir işlemleri sorgulanır. UYAP sistemi üzerinden tüm motorlu taşıtların geçmiş kayıtları, satış ve devir tarihleri incelenir. Bu işlemler, taşınmazların ne zaman ve kime devredildiğini net olarak gösterir.
- Banka Hesap Hareketleri: Mali incelemelerde banka hesap hareketleri büyük öneme sahiptir. Satış bedellerinin transferi, çekilmesi veya başka hesaplara aktarılması gibi işlemler detaylı olarak incelenir.
- Vergi Dairesi Kayıtları: Vergi dairesi kayıtları da mal varlığının belirlenmesinde kritik bir kaynaktır. Bu kayıtlar sayesinde kişilerin sahip oldukları varlıklar daha net bir şekilde tespit edilebilir.
Delil Toplama Süreci
- Elektronik İletişim Kayıtları ve Tanık İfadeleri: Elektronik iletişim kayıtları, tanık ifadeleri ve yazılı belgeler önemli deliller arasındadır. Özellikle muvazaalı işlemler söz konusu olduğunda, yakın akrabalara yapılan devirler veya gerçek değerinin altında yapılan satışlara dair belgeler büyük önem taşır.
Bilirkişi İncelemesi
- Satışların Gerçek Değeri: Bilirkişiler, satılan malların gerçek değerini tespit etmek için satış tarihindeki rayiç bedeli belirler. Bu inceleme ile, mal kaçırma amacı taşıyan işlemler net bir şekilde ortaya konur.
Bu adımlar sayesinde, mal varlığı tespiti sürecinde detaylı bir analiz yapılabilir ve hak kayıplarının önüne geçilebilir.
Boşanmadan Önce Satılan Mallar İçin Zamanaşımı Süresi Ne Kadar?
Genel kural olarak, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalar için 10 yıllık bir hak düşürücü süre bulunmaktadır. Bu süre, boşanma kararının kesinleşmesiyle başlar.
Özel olarak, boşanmadan önceki bir yıl içinde yapılan karşılıksız kazandırmalar için herhangi bir zamanaşımı süresi aranmaz. Bu işlemler doğrudan mal paylaşımına dahil edilir. Ancak bir yıldan daha önceki işlemlerde mal kaçırma kastının ispatlanması gerekir.
Hemen İletişime Geç
Merkez Mh. Abide-i Hürriyet Cd. No:152 D:11 Şişli / İSTANBUL

Boşanma Davasından Önce Satılan Mallar için Görevli ve Yetkili Mahkeme
Görevli Mahkeme:
Boşanmada mal paylaşımı ve mal kaçırma davalarında görevli mahkeme, aile mahkemesidir. Aile mahkemesinin bulunmadığı yerlerde ise bu görevi asliye hukuk mahkemeleri üstlenir.
Yetkili Mahkeme:
Mal paylaşımı davasının hangi il veya ilçede açılacağı şu kriterlere göre belirlenir:
- Boşanma davası devam ediyorsa veya kesinleşmişse, boşanma davasına bakan mahkeme yetkilidir.
- Eşlerden biri vefat etmişse, ölen eşin son yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir.
- Diğer durumlarda davalı eşin ikametgahındaki mahkeme yetkilidir.
Boşanırken Mal Kaçırma Cezası Ne Kadar?
Türk Ceza Kanunu’nda “eşten mal kaçırma” özel bir suç türü olarak düzenlenmemiştir. Yani tek başına mal kaçırma eylemi için doğrudan bir ceza öngörülmemiştir. Ancak mal kaçırma amacıyla yapılan bazı eylemler, farklı suç tiplerini oluşturabilir.
Eğer mal kaçırma eylemi sahte belge düzenlenmesi yoluyla gerçekleştirilmişse, bu eylem TCK madde 204’e göre resmî belgede sahtecilik suçunu oluşturur ve iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Örneğin, sahte vekaletname düzenleyerek eşin mallarını devretmek bu kapsamda değerlendirilir.
Dolandırıcılık yoluyla mal kaçırma söz konusu olduğunda, TCK madde 157 uyarınca bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası verilebilir. Bu duruma örnek olarak, eşi hileli davranışlarla aldatarak malvarlığını devralmak gösterilebilir.
Tehdit yoluyla mal devrini sağlama durumunda ise TCK madde 106 gereğince altı yıldan on yıla kadar hapis cezası söz konusu olabilir.
Boşanmadan Önce Satılan Ev Araba Mallar Yargıtay Kararları
Boşanma Davası Öncesi Bankadaki Paranın Transferi Mal Kaçırma Sayılacağına İlişkin Karar
“Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, TMK’nun 222. maddesi gereğince, belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse iddiasını ispat etmekle yükümlü olduğu ve Bir eşin bütün mallarının aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edildiği, davaya konu paraya dair ispat yükümlüğünün davalı-karşı davacı ….’te oluşuna, davalı-karşı davacı …..’in ilk açılan boşanma dava tarihinden çok kısa süre önce bankada birikmiş olan parayı çekip dava dışı babası ….’in hesabına transfer yaptığı, yargılama devamında gerekçesinin açıklayamamasına, , hayatın olağan akışına ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA” (Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, E. 2013/23970 K. 2015/9450 T. 27.04.2015)
Eşler Arası Tartışma Sonrası Üçüncü Kişiye Devredilen ve Sonra Geri Alınan Taşınmazın Mal Kaçırma Kastı Göstereceğine İlişkin Karar
“Tüm dava dosyası kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi tarafından davalının taşınmazı 2014 yılındaki 3.kişiye devrinin katılma alacağını azaltma kastıyla yapılmadığı kabul edilerek, davacı tarafın katılma alacağı talebi reddedilmiş ise de, boşanma dava dosyasında dinlenen tanık beyanlarına göre, tarafların Ekim 2014 yılında meydana gelen tartışma sonrası ayrıldıkları, bu tartışmadan sonra yeniden bir araya geldikleri, 2015 yılının sonuna doğru yeniden anlaşmazlığa düştükleri ve ayrıldıkları, bu anlaşmazlık sonrası açılan boşanma davası sonrasında boşandıkları, davalının davacıyla Ekim ayındaki tartışmaları sonrasında, 11.11.2014 tarihinde taşınmazı 3.kişiye devrettiği, daha sonra boşanma davasından sonra 2018 yılında yeniden taşınmazı devraldığı dikkate alındığında, davalının davaya konu taşınmazı davacının katılma alacağını azaltma kastıyla devrettiğinin kabulü gerekir.” (Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, E. 2020/3418 K. 2021/3357 T. 12.04.2021)
Baba Adına Kayıtlı Olup Fiilen Eş Tarafından Kullanılan Taşınmazın Mal Rejimine Ekleneceğine İlişkin Karar
“Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, 3354 ada 3 parselde 96 nolu bağımsız bölümün davalının babası adına 05.04.2007 tarihinde satın alındığı, aynı tarihte davalının Akbank hesabından 198.000,00 TL … Bülbül adına gönderildiği, ayrıca … Bülbül adına farklı tarihlerde ödemelerin olduğu, site aidat ödemelerinin davalı adına ödendiği, 2009 yılı kira kontratlarında davalının kiraya veren olarak görüldüğü anlaşılmaktadır. Mahkemece her ne kadar taşınmaz davalının babası adına edinildiğinden davacının alacak hakkı olmadığı gerekçesi ile bu taşınmaz yönünden davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme karar vermeye elverişli değildir. O halde, Mahkemece taşınmazın edinildiği tarihte davalının hesabından para gönderilen kişi ile taşınmazı satan kişi arasında ilişki olup olmadığı, taşınmazın bedelinin kim tarafından ödendiği, taşınmazın edinme tarihindeki değeri gibi hususlar araştırılarak, taşınmaz davalının babası adına edinilmiş olsa da TMK’nin 229. maddesi gereğince eklenecek değer olup olmadığının tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ile hüküm kurulması doğru değildir.” (Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, E. 2017/15191 K. 2018/19775 T. 05.12.2018)